ORTODONTİ VE ORTODONTİK BOZUKLUKLAR

Birçok kişi dişlerinin görüntüsünü beğenmediği gerekçesiyle ortodontiste başvurmaktadır. Bu tür estetik kaygılar, konuşurken ve gülerken kişiyi psikolojik olarak sınırlamakta ve toplumsal ilişkileri etkileyebilmektedir. Diş ve çenelerdeki bozukluklar, estetik sorunlara ek olarak çapraşık, temizlenmesi zor, çürüğe yatkın dişler, dişeti problemleri ve dişlerin yanlış kapanışı sonucu ortaya çıkan eklem rahatsızlığı gibi çeşitli sorunlara da neden olabilmektedir. Bu nedenle dişlerinin görüntüsünden, çene kapanışından memnun olmayan herkes bir ortodontiste başvurarak kendisiyle ilgili bir tedavi planı oluşturulmasını talep edebilir.

Türk Dişhekimleri Birliği, ailelere, çocuklarını süt dişlerinin sürmesinden itibaren dişhekimine götürmeyi önermektedir. Erken çocukluk dönemindeki bu ziyaret çocuğun ömür boyu sürecek diş fırçalama alışkanlığını kazanması açısından çok önemlidir. Çoğu ortodontik tedavi 9-14 yaş grubunda başlamasına rağmen, çocuğun ilk ortodontik muayenesi 7 yaşındayken, alt ve üst keser dişler değiştikten sonra yapılmalıdır. Dişler düzgün sıralanmış olsa bile kapanış problemi olabilir. Ortodontistler çene gelişimi ve süren daimi dişlerle ilgili problemleri bu dönemde fark edip gerekli önlemi alabilirler. Normalde ağız kapanışında üst dişler alt dişlerden daha önde olmalıdır. Şayet tersi bir durum söz konusu ise yani alt dişler üst dişlerin daha ilerisinde duruyorsa ki buna ‘çapraz kapanış’ denir, bu durumlarda tedaviye ihtiyaç vardır. Çapraz kapanış varlığında, ön dişlerin çok ilerde durduğu ve dudakların birbirine değmediği durumlarda, dişler  kapanışa geldiğinde  alt ve üst ön kesiciler arasında büyük bir boşluk varsa dişler birbirlerinden çok uzak konumlanmışlarsa, çocuklarda erken veya geç diş kaybı olduğu durumlarda , ısırma veya çiğnemede güçlük varsa , ağız solunumu, parmak emme, çapraşık ve  arka arkaya sıralanmış keser dişlerin bulunması durumunda, çenelerde kayma, çenelerinin çok önde veya geride  konumlanması durumunda, dişlerin çok aralıklı dizildiği durumlarda, 4 yaşını geçtiği halde  çocuğunuz halen parmak ya da yalancı emzik emiyorsa bir  ortodontiste başvurmalısınız.

Ortodontik tedavinin her yaş grubundan bireye  uygulanabilmesine  karşın, ortodontik tedaviye başlamak için optimal bir dönem vardır. Bu en etkili ve en kısa süreli tedavinin olacağı dönemdir. Çocuğunuzu ilk kez ortodontiste muayeneye götürmek için tavsiye edilen yaş 7’dir. Bu erken yaşta tedavi gerekli olmayabilir, ancak yapılacak iyi bir muayene sonrası tedaviye başlamak için en uygun dönem hakkında bilgi sahibi olunur.

Dişlerle ilgili problemlerin düzeltilmesinde yaş sınırlaması yoktur. Ağzında dişleri bulunan, sağlıklı diş, kemik ve dişeti yapısına sahip her yaş grubundan bireye uygulanabilir. Ortodontik tedavi 18 yaşından sonra uygulandığında erişkin ortodontisi adını almaktadır. Erişkinlerin, ortodontik tedavi ihtiyaçları ve tedaviden beklentileri, çocuklardan farklı olduğu için  ağıza takılan teller de çocuklarınkinden farklılık göstermektedir. Estetik gereksinimlerin artması nedeniyle erişkinler görünmez teller diye adlandırılan şeffaf braket ve telleri veya dişlerin iç kısmından uygulanan telleri  talep etmektedirler. Ortodontik problemin, çenelerin gelişim bozukluklarından(üst çene gelişim fazlalığı veya geriliği, alt çene gelişim fazlalığı veya zgeriliği) kaynaklandığı durumlarda, problemin düzeltilmesi için ortopedik tedavi gerekmektedir ki bu da bireyin büyüme-gelişim dönemi içerisinde bulunması yani ergenlik döneini tamamlamamış olması ile mümkündür.

Ortodontik tedavilerin süresi ortodontik bozukluğun  tipine bağlıdır. Sadece dişleri ilgilendiren bozuklukların tedavisi, dişlerle birlikte çene düzensizlikleri olan bozuklukların tedavisine oranla daha kısa sürer. Sadece dişleri ilgilendiren bozuklukların tedavisi ortalama  6 ay-2 yıl, hem çene hem de dişleri ilgilendiren bozuklukların tedavisi 1,5 – 2 yıldan fazla sürmektedir. Tedavi süresinin azalması veya uzaması tedavi gören bireye de bağlıdır. Tedavi süresince dişlerin ve diş etlerinin sağlığının korunması, yenmemesi gereken yiyeceklerden uzak durulması, tedavide uygulanan apareylerin doğru ve düzgün kullanılması tedavi süresinin kısalmasını sağlayan faktörlerdendir.

Ortodontik tedavi, diğer diş tedavilerine (diş çekimi, dolgu, protez yapımı…) göre oldukça uzun süreli bir tedavi işlemidir. Ortalama 1,5-2 yıl süren tedavi boyunca hasta, hekim tarafından ortalama ayda  bir görülmelidir. Birçok hastada teller ağıza sabit bir şekilde  yapıştırıldığından, tellerin kopması, kırılması, batması, kaybedilmesi…gibi durumlarda  hastanın ortodontistine  kolayca ulaşabilmesi çok önemlidir. Ortodontik  tedavi bittikten sonra dahi, tedaviyi gerçekleştiren hekim, elde edilen düzeltimin kalıcılığının  kontrolü açısından  hastayı kontrollere çağırmaya devam etmelidir. Bu açıdan da tedaviyi gerçekleştiren ortodonti uzmanının ulaşılabilir sabit bir ortodontist olması önem kazanmaktadır.

Ortodontik tedavinin fiyatı hastadan hastaya  değişiklik göstermektedir. Ortodontik tedaviler uzun süreli tedaviler olduğu için, hastanın bütçesine uygun ödeme planı oluşturulabilmektedir. Ayrıca ortodontik tedavinin sağladığı psikolojik ve estetik yararların bir ömür boyu süreceği, elde edilen estetik görüntü ve fonksiyonun, hastanın kendi dişleri ile sağlandığı göz önünde bulundurulduğunda ortodontik tedavinin iyi bir yatırım olduğu da unutulmamalıdır. veske , diş kliniği, manavgat, antalya, diş polikliniği

Leave a reply